Tıp eğitimini 1978-1984 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde aldım. 1989 yılında Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanı oldum. 2002 yılında Doçentlik ünvanını aldım. 2008 yılında T.C.İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Profesörlük unvanını aldım. Mesleki eğitim amacıyla eğitimlere katıldım. Sinüs Cerrahisi ile ilgili Avusturya Graz Üniversitesi, Heinz Stamberger (1994), Burun Estetiği Hollanda Amsterdam Üniversitesi, Nölst Trenite (1995) ve Laser Cerrahisi ilgili olarak Almanya Berlin Üniversitesi’nde (1996) yurtdışı eğitimlerini aldım.
İdeal bir burun yoktur,doğal görünümlü,yüzünüzle uyumlu bir burun hedeflenmelidir .Güzel bir burun tanımı kişiye göre değişir. Ameliyat olmaya karar vermeden önce beklentilerinizi çok iyi düşünmeniz ve bunu doktorunuzla paylaşmanız gerekir. Özellikle burun sırtının yüksekliği ve burun ucunun pozisyonu ile ilgili beklentilerinizi doktorunuza belirtmenizde fayda vardır. Bu ameliyatta hedefimiz sizin burnunuzdaki mevcut dokuları kullanarak doğal görünümlü ve yüzünüze uyumlu bir burun meydana getirmektir.
Koklear implant ağır şiddette sensörinöral işitme kaybı olan insanlara sesi modifiye ederek elektrik sinyalleri iletmeye yarayan bir protezdir. Koklear implant işitmenin iç ve orta kulak fazının atlanarak elektronik olarak gerçekleşmesini ve iletinin direkt olarak akustik sinire aktarılmasını sağlar. Ameliyat yaşı küçüldükçe bu sinyalleri ses ve konuşma olarak yorumlama başarısı artar. 1 yaş hatta 9 aylıkken implantın yerleştirilmesi bu başarıyı arttıracak ve özel eğitim alma ihtiyacını azaltacaktır.
Kohlear implant iki temel parçadan oluşmaktadır. Bu parçalardan biri kulağın hemen arkasına takılan harici bir cihazdır. Bazı genç erişkinlerde elbiselere de takılabilir. Bu parçada sesi algılayan bir mikrofon, sesi yorumlayan bir ses işlemcisi, batarya ve uyarının ciltten aktarılmasını sağlayan bir koile sahiptir. İkinci parça ise dışarıdaki parçadan uyarıyı algılamaya yarayan bir koil, elektronik bağlantı ve kokleayla bağlantı halinde olan elektrodlardan oluşur. Kohleaya gelen uyarı kohlear sinir ile beyne taşınır. Cerrahi işlem genel anestezi altında yapılır. Cerrahi riskler düşüktür fakat kulak çınlaması, fasiyal sinir paralizileri, baş dönmesi şikayetleri ortaya çıkabilir. 1970 ve 1980’lerden itibaren implantlar ile konuşma algılama işlemleri giderek geliştirilmiştir. . Kohlear implant takılan hastalarda işitmenin kalitesi ve işlemin başarı oranı implantın kohleaya yerleştirilme şekline, işitme kaybının sebebine ve süresine, kohlear sinirin durumuna ve hastanın algılama yeteneği gibi faktörlere de bağlıdır.
İMPLANT AMELİYATINDA ZAMANLAMA ÇOK ÖNEMLİ !!!
Koklear implant sistemi ileri ve çok ileri sensörinöral işitme kaybı olan bireyler için işitme duyusunu geri kazandırmaya yardımcı olur. biyonik kulak da denmektedir.İşitme kaybı doğuştan veya sonradan ortaya çıkmış olabilir Bu tür işitme kaybı olan bireyler için işitme cihazları çok az fayda sağlar veya hiç fayda sağlamaz.
Çocuklarda 2 yaşından önce koklear implantın ameliyatla yerleştirilmesi çok önemlidir . İdeali 1 yaşında işlemin yapılmasıdır çünkü çocukların konuşmayı öğrenmesi çok daha kolay olmaktadır. Aylar bile önemlidir , süre uzadıkça konuşmayı öğrenmek zorlaşmaktadır.
Koklear implant, bir duyunun yerini alabilen yegane tıbbi cihazdır. İç kulağın işlevini yitiren kısımlarını baypas ederek çalışır ve kokleadaki sinir liflerine doğrudan elektriksel uyarım sağlar.
Zamanında uygulanmış olan koklear implant ile çocuklar gerekli eğitimi görerek üniversite öğrenimi dahi rahatlıkla tamamlayabilmektedirler.
Kulak zarı tamiri ,timpanoplasti, stapedektomi ve mastoidektomi gibi kulak ameliyatları önemli ameliyatlardır. Mikrocerrahi ve tecrübe gerektirir. Kulak bölgesinden yüz siniri geçmektedir. Bu sinir hastalık tarafından da zarar görebilir .Ameliyat sırasında da zedelenebilir. Fasial sinir zedelendiğinde yüzün bir tarafında hareket bozukluğu, gözün kapanmaması ,o tarafta ağzın aşağı doğru kayması gibi komplikasyonlar hastaları sosyal olarak önemli derecede etkilemektedir. Kulak zarı ameliyatlarında ya da kolesteatom dediğimiz kulak bölgesine özel ,ilerleyici bir hastalığın tedavisinde yapılan ameliyatlar yüz siniri bölgesindedir. Ayrıca otoskleroz gibi işitme bozukluğunda yapılan stapedektomi ameliyatında da bu bölgede çalışılmaktadır. Ayrıca iç kulakta bulunan denge organı ve işitme organı özellikle kolesteatom hastalığında risk altındadır. Kulak hastalığı bu bölgelere zarar verdiğinde labirentit meydana gelir hastanın işitmesi tamamen kaybolabilir veya denge bozukluğu ortaya çıkabilir. Aynı şekilde kulak zarı tamiri timpanoplasti veya kolesteatom için yapılan mastoidektomi ve otoskleroz tedavisi için yapılan stapedektomi ameliyatlarında da bu risk söz konusudur. Bu yüzden bu ameliyattan mikroskop altında yapılmaktadır ve uzun yıllar süren bir eğitim-öğretim eğrisi mevcuttur Yani bu ameliyatlar çok dikkat ve tecrübe gerektiren ameliyatlardır.